Merhaba size biraz kendimden bahsetmek istiyorum ben kendine güvenmeyen kendini ezen biriydim hep asosyaldim evden dışarı çıkmazdım çok saftım 2,3 yıl önce bazı ailevi şeyler yaşadım bu çoğu insana basit gelebilir ama beni çok etkiledi kendimi derse verdim okul 1.liği sayesinde bu okula geldim.Son 2 yıldır sürekli farklı bir insan oldum çevremde gördüğüm çoğu kişinin kişiliğine büründüm deneyip yanılarak yavaş yavaş kendimi buldum yaşadığım ailevi şeyler olsun depresif yapım olsun geride bıraktım şu anda çok mutluyum ama bir şey eksik,herkese komik gelicek ama napıyım biraz safım bu konularda hep hayal kurarım bi ilişkim olsun beraber gezelim tiyatroya sinemaya gidelim beraber evde film izleyelim yemek yapalım eğlenelim isterim ama olmuyor ve anlamsızca bu duruma bi çaba harcamıyorum bana adım atan kişiler oluyor ama ben geri çekiliyorum,bir kişiye zor bağlanıyorum bağlanıncada kolay bir şekilde o bağı koparamıyorum açıkçası biraz boşlukta kaldım.Sadece içimi dökmek istedim.Yine de hayat kısa ama çok güzel yaşamayı sevmemiz lazım,hep yaparken mutlu olduğumuz şeylerin peşinden koşmamız gerek.Herkesin mutlu olması dileğiyle.
Puan:
İtirafa Yorum Yap:
Aynı şeyleri bende yaşadım ve bende sürekli hayal kuruyorum farklı olan şey herhangi biriyle değilde o çok güçlü hislerim olan kadınla hayaller kuruyorum her şeyi onunla yapmak istiyorum her şeyi ona anlatmak sürekli onu görmek belki açılamadim ona ama sadece onu görmek bile beni çok mutu ediyor. Yani belki de fazlasını beklemeden yaşamak gerek.
Belki de açılmayı denemen gerek sadece hayallerde yaşaman çok yorucu değilmi
Evet çok yorucu belki de haklsn denemem gerek.
Bak ben bile gittim konuştum, reddedilsen bile insan bir ferahlıyor, bazı duyguları taşımak zor tek taraflı.Bekleme git konuş, karşındaki de insan sonuçta en kötü ne olabilir.
Haklısın. Ama beklemem lazım çünkü yüz yüze konuşacam.
#80 sen varyaa ADAMSIN!!.Sonuna kadar arkandayım kardeşim.Kız olsun erkek olsun sevdiğinize açılın.Kaybedecekseniz bile böyle kaybedin
Katılıyorum.En güzeli yüz yüze olduğu gibi söylemek.Bizzat yaptım ve reddedildim ama gerçekten insan çok ferahlıyor, üstünden büyük bir yük kalkıyor. Bütün soru işaretleri ve düşünceler netleşip son buluyor.
Aşkımı itiraf ettim, kütüphanedeydik, kütüphaneyi terk etti.
Goethe nin dediği gibi dünya hakikaten hassas insanlar için bir cehennem. Bu anlattıklarına benzer birkaç şey ben de yaşadım. Bence bizim gibi insanların kimseden görmedikleri ama çevreye sarf ettikleri olağanüstü derecede düşünceli tutumu bırakıp istediklerini yapmaya ve hissettiklerini söylemeye ihtiyacı var. Öyle bir hale geliyor ki insan böyle bir senaryoda, hislerini kendine bile itiraf edememeye başlıyor. Bu tutum da insanı tahammülsüzlüğe ve depresifliğe sürüklüyor.Başka bir insana üzüldüğünü, mutsuz olduğunu söylemek aşağılık bir tutummuş gibi geliyor. Kendi peşimizi bile bıraktığımız, esen rüzgarla yolumuzu bulduğumuz bir hale evrilmemiz şart görünüyor, en azından benim açımdan hayata bağlanmanın çıkar yolu bu.