Çok önemli bi itirafta bulunmayacağım. Sadece biraz kalbim kırık hissediyorum ve yazmak istedim. Hep kariyer odaklı bir insandım ama içten içe sevmeyi sevilmeyi çok istiyordum. Aslında ufak tefek flörtlerim oldu ama hiç ileriye gitmedi. Yani 2 yıl kadar bile flört ettiğim oldu ama adı konmadı bir şekilde veya belki de ben flört olarak baktım (kendi perspektifimde) ama onun için öyle değildi. İkimiz de mezun olduk, ben uzaklara gittim. O buralarda kaldı. Bir gün giderken açıldım bir veda eder gibi. Olmazdı biliyordum ama veda ederken en azından içimdeki hisleri söylemek istedim. Seni seviyorum dedim benim için çok zordu. Çok kibar bir şekilde reddetti beni. Belki de olaylar cidden flört şeklinde değildi ama bilmiyorum yanıldığımı da düşünmüyorum. Şu an biraz bunu hatırladım. Şu an biraz kalbim kırık hala. Ama onu affediyorum. Çünkü bazen affetmekten başka bir şey elinizden gelmez, ne yapabilirsiniz ki? Alt tarafı sizi sevmiyor bu dünyanın sonu olmamalı. Biliyorum ama biraz kalbim kırık hala. Belli bir süre daha içimden, sessizce ve adını saklayarak sevmeye devam edeceğim. Asla kızgın değilim, aksine anlıyorum. Herkes herkesi sevmek zorunda değil, bunun için suçlayamayız kimseyi. Ama adını söylemeyi özledim. Arkadaşlarıma seni sevdiğimi anlatmayı özledim. Elimden seni özlemekten ve sevmekten başka bir şey gelmiyor. Öyle yapışkan biri de olamam, bu çok yanlış ve tuhaf olurdu. Şey diyorlardı, acı daha büyük bir acıyla aşk ise daha büyük bir aşkla iyileşir gibi bir şey. Umarım haklılardır. Kalın sağlıcakla 🙂