YTÜ'nün öğrenci Insta hesabı: @ytukampuscom
Merhabalar, son zamanlarda bu tarz paylaşımlar çok arttı burada, o yüzden bu hüryaya ben de katılayım istedim. Biraz soyut bir metin olacak, en azından aklımda öyle kuruyorum ama büyük ihtimalle yarısını kelime sınırından dolayı yazamayıp, sonra yorum olarak buraya eklerim diyip yapmayacağım. Herneyse yeterince boşa karakter harcadığıma göre başlayayım.
Beni tanımak isterseniz kısaca hepiniz gibi ama hepinizden farklı birisiyim. Beni tanıyan arkadaşlarım büyük ihtimalle bu metni okuyunca ben olduğumu hemen anlayacaktır, keşke anlamasalar çünkü bilinmek, daha doğrusu ‘yarım’ bilinmek hoşuma gitmiyor. Ve sizi bu konuda anlamıyorum, sizi gerçekten anlamaya çalışmayan kişilerle iletişim kurmaya devam etmek bana çok bunaltıcı geliyor – bu benim insan sevmememden de kaynaklı olabilir, hiç bilmiyorum -. Bu açıklamaya çalıştım biraz ama sonra vazgeçtim. O yüzden başka konuya atlıyoruz, sıkı tutunun…
Şaka yaptım, aslında yine aynı konudayız. Sonuçta bu metni yazma nedenim anlaşılma isteğim ve bugün de hayatımda ilk defa hislerimi tam anlamıyla bir yere dökeceğime daha doğrusu deneyeceğime, kendime söz verdim. Herneyse, çok bilmek istediğim bir şey daha var, biraz ‘felsefe yapalım’. Neden bizde bu anlaşılma isteği var? Ve neden bu içine ettiğimin içgüdüsü hayatımızı bu kadar mahvedecek kadar güçlü? Okurken hiç bende böyle bir şey yok demeyin, olmasa büyük ihtimalle bu siteyi kullanmazdınız. Ve niye bazılarına karşı sonsuz bir merak besleyebilirken bazılarına karşı tanrı olsam insanlığa olacağım kadar umursamaz olabiliyoruz? Burada yaptığım göndermeyi anlayan karşı cins birisiyle tanışmayı da çok isterdim ama her neyse, devam edelim. Ciddi anlamda bu soruya cevaplarınızı merak ediyorum çünkü ben cevaplayamıyorum ve bu konuda ilhama ihtiyacım var.
Bir başka soru daha, uzağa gitme isteğiniz ne durumda? Benimki arşa çıktı, uzaktan da uzağa gitmek istiyorum. Ama bir yandan bundan korkuyorum da, çünkü gittiğim yere ister istemez en sevdiğim ve en sevmediğim insanı da götüreceğim. İndigo dinler misiniz bilmiyorum, aramızda böyleleri varsa büyük ihtimalle “Gitmeli” şarkısını biliyordur. Benim bu soruya cevabım büyük ihtimalle bu şarkı olurdu. Böyle şarkıları seviyorum, açıklayamadığım çoğu şeyi ifade etmemi ve hatta farkında olmadığım şeyleri fark etmemi sağlıyorlar. Şarkı dinlemeyi sevmemin en büyük nedeni de bu sanırım. Bakın mesela yine aynı kişinin “bu benle ilgili” diye bir şarkısı var. Bu şarkının genius sitesinde nakarat kısmında bir dipnot var, şu anki gibi, her denk düştüğümde bahsettiği kişi çok tanıdık geliyor. Merak ediyorum, acaba böyle olduğum için mi zevk alamıyorum yoksa zevk alamadığım için mi böyleyim. Hevesim kaçtı, bu geceki ‘erkek sözü’ değilmiş. Okuyan herkese teşekkürler.