× Sen de İtiraf Et: "Anonim" tıkla itiraf yaz.
× Instagram'da takip et: @ytuitirafsitesi
× X(Twitter)'te takip et: @ytuitirafsosyal
× Telegram'da bize katıl: @ytuitirafsitesi

Yardım – psikolojik –

www.ytuitirafediyor.com
reklam

YTÜ Yemekhane Menüsü: ytukampus.com/yemek

Öncelikle bu biraz iç dökme gibi bir şey olacak, o yüzden okumak istemezseniz anlarım. Hatta boş cevap yazacaksanız okumamayı tercih etmenizi sizden rica ederim.

Merhaba arkadaşlar, okumaya devam ederseniz kafanızı biraz şişireceğim; kusuruma bakmayın.

Her şeyin özetini başta vereyim: bunaldım, her şeyden bunaldım; sahte arkadaşlardan, ekonomiden, hiçbir şeyin yolunda gitmemesinden, kendimden ve daha nicesinden yoruldum.
Rap dinler veya sever misiniz bilmem ama dinleyeniniz varsa ve Farazi ile Kayra’nın “Natuk Baytan” parçası ile Saian’ın “Varolmanın Karşı Konulmaz Hafifliği” parçası arasındayım. Nasıl açıklarım bilmiyorum, dinleyince herkesin hisleri farklı sonuçta – kusura bakmayın, duygularım söndü ve burada ne diyeceğimi bilmiyorum-.

Bu duygularım sönünce hislerini ifade edememe durumundan da sıkıldım, ya zaten kimseye anlatamıyorum; kimse dinlemek istemiyor biliyorum bari kendime anlatabileyim ama yok, illa böyle … gibi kalmam lazım. Hayatta önümü görememekten sıkıldım. Niye hiçbir insan gerçekten arkadaşlık ne bilmez ki? Niye hepiniz sadece siz kötü hissedince varsınız da ben yerdeyken yanımda kimse yok?

Kusura bakmayın, berbat bir itiraf olacak. Buraya kadar okursanız duygu sıçramaları ve yarıda kalmış metin için hepinizden özür dilerim. İçimden çıkarmak için buraya yazıyorum, kimseden bir beklentim yok; sadece boş cevap yazacak arkadaşlardan hiçbir yazmamalarını rica ediyorum, o kadar. Teşekkür ederim.

İtiraf Yorumları

7 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
anlamsızlık
2 gün önce

“Varolmanın karşı konulmaz hafifliği” bence daha çok hayatın anlamsızlığını ve bıkmışlığı anlatan bir şarkı. Benim son 2 senedir hayatımı en iyi anlatan şarkı. Bir dönem de “kağıt bir gemi” oldu hayatımın gidişatı. Belki 2 haftalığına değişti hayatımda bir şeyler. Son kez hayatta bir şeylerden zevk almayı başardım. Ama her güzel şeyin bir sonu vardır. Kağıt gemi sürüklendi sürüklendi ve gitti. Bıktım, yoruldum ve en önemlisi zevk almıyorum. Yok yani olmuyor.

Çok gereksiz şiirsel oldu bu yazı.

Mühendis
2 gün önce

Böyle durumlarda yardım almak gerekebilir. Ben ayda bir psikoloğa gidiyorum, çok sık gitmiyorum ama gittiğim dönemler de oldu. 4 ayda bir psikiyatriye de gidiyorum, tavsiyem önce sadece psikoloğa git, ilaçlar bela ve ben ilaçsız yapamıyorum maalesef. Ne kazandırdı dersen? Halen hayattayım ve hayatım normal akışında, bu da bir şey be abi…

dost
2 gün önce

bu söylediklerim belki hoşuna gitmeyecek ama dost acı söyler 
-ekonomik kriz ve geleceği ön görememe bu ülkenin tüm gençlerinin(evet zengin ve ayrıcalıklı olanları kriz o kadar vurmasa da ön görememe durumu onlarda da var bence) maalsef ki maruz kaldığı bir durum ama bununla baş etmek hayatta kalmak zorundasın, zorundayız.
-genel gerçek arkadaş falan filan da hikaye sen daha kendi kendini duygularını tanımıyorsun anlamıyorsun nasıl bir başkası seni anlasın?
Acı çekmek kafa karışıklığı ve ruhsal ızdırap büyümenin duygusal olgunlaşmanın bir parçası ama bu duyguların (tıpkı hayat gibi) geçici olduğunu unutmaman gerekiyor her ne kadar zor olsa da. 
Sana tavsiyem eğer sen yerdeyken yalnızsan önce kendi kendine ayağa kalkman sonra sırasıyla neden kimse yanımda değil ve neden hiçbir şey yolunda gitmiyor diye sorgulaman ve bunlara çözüm bulman. neden kimse yanında değil? iyi bir arkadaş mı değilsin? doğru arkadaşları mı seçemiyorsun? ahlaki yozlaşma yüzünden düzgün tek bir insan bile kalmadı mı? ya da tüm arkadaşların sen kötüyken gerçekten müsait mi değillerdi?.. Ama zaten yerdeyken kendini daha da dibe çekmemelisin ilk hedefin daha az kötü hissetmek olmalı.
Kendine zaman tanı duygularını anlamaya çalış.
Eğer konuşmak istersen tw: katkit210

kamera arkası
2 gün önce

Gerçek dostluk öldü.
Cenazesine bile kimse gelmedi, çünkü kimsenin zamanı yoktu(!)
Çünkü kimse “çıkarına yaramayan” hiçbir şey için vakit harcamıyor artık.
Bugün arkadaşlık dediğin şey, karşılıklı fayda protokolü.
Biri seni niye sevsin ki?
Ne işe yarıyorsun?
Ne kadar eğlencelisin?
Kaç bağlantın var?
Kaç fırsat yaratabilirsin?
Yani sen bir insan değil, bir kaynaksın artık.
Seninle dost olmak, yatırım gibi.
Getirin yoksa kimse seni tutmaz.
Düştüğünde yanında kimse yoksa şaşırma,
çünkü düşen biri artık “zararlı yatırım” demek.
Ve bu sistemde, zarar eden silinir.
Ayakta kalman değil, kârlı olman gerek.
Kimin ne hissettiği değil, ne sunduğu önemli.
Empati, nostaljik bir kavram oldu.
Artık kimse kimsenin derdini taşımaz,
sadece anlatacak kendi derdi kalmadığında seni dinler.
Yani senin yalnızlığın bile onların boşluğunu doldurmak için var.
Senin varlığın, başka birinin yalnızlığını daha az hissettirdiği sürece kıymetli.
Gerisi çöp.

kamera arkası
2 gün önce

İçtenlik artık saçmalık gibi algılanıyor.
“Gerçekten seni önemsiyorum” demek
duygusal zayıflık sayılıyor.
Ama aynı anda “o benim dostum” diyerek biri hakkında arkasından konuşmak, atıp tutmak “normal.”
Ve biz bu normallik içinde boğuluyoruz.
Gülümseyerek, içimiz parçalanırken.
Beraberken bile yalnız, etrafımız insanla çevriliyken bile boş hissediyoruz. Çünkü herkes orada,
ama kimse gerçekten orada değil.

erdemlibirbirey
2 gün önce

Konu her ne olursa olsun,can sıkıntısı ne olursa olsun seni yargılamadan dinlemek isterim.Hafifce kendimden bahseder sonradan seni yargılamadan dinlerim.Belki duygularımız çok yakın veya çok uzak bunu bilemeyiz ama hem zit hem yakın duygular en azından birinin seni dinlemesi iyi gelecektir.Seni tanımayan bunları zaf olarak kullanmayacak ve en önemlisi yargılamayacak birinin seni dinlemesi.
FAKE İG= erdemlibirbirey yazarsan söyleşi tarzında konusmak isterim.

nick
2 gün önce

Öncelikle hayatından bu kişileri direkt çıkarman lazım. Kendi iyliğin için sana gerçekten değer veren, seven ve dinleyen insanları hayatına aldığında her şeyin daha da katlanabilir olduğunu göreceksin.Ben de böyle bir dönemden geçtim yanında olduklarım ben ihtiyaç duyduğumda hiç bir zaman yanımda olmadılar. O dönemlerde beni dinleyen ve iyi olmamı isteyen tek kişi bir zamanlar kalbini kırdığım biriydi. O zaman bunu daha iyi anladım. Bu durumun geçici olduğunu da kendine hatırlat. İnan bana herkes böyle zamanlardan geçiyor. 🙂