29 Nisan sabah 10.40 atsine bindin. Hemen arkanda arkadaşlarımla oturuyorduk. Cevizlibağ’da kalıyorsun herhalde orada inip yurda doğru yürüdün diye gördük. Çok içten ağlıyordun, ağlamana bakılırsa ilişkisel bir mevzu yüzünden ağlıyordun. Tam emin değilim durum hakkında ama emin ol değmiyor. 1 hafta bile olmadı ben de bu tarz ağlamayla biten bir olay yaşadım. Şimdi dönüp bakınca değer veriyormuş gibi yapıp duygularımı kullanmış olduğunu görüyorum. İnan değmiyor o dökülen göz yaşına. Çöp gibi hissediyorsun bir süre, ara ara aklına gelip keşke dedirtiyor ama değmiyor işte. İnanç durumunu bilmiyorum ama hayırlısı olsa zaten olurdu demekten başka bir çaremiz olmuyor bu durumlarda. Güzel duyguları hak eden insanlar gözünden yaş döktürtmeyi bırak yüzünü düşürtmez bile. Başını dik tut, hiçbir insan için kalbini ateşe atma. Doğru insan karşına çıkınca fark edeceksin zaten, geçmişe bakıp gereksiz kişiler diyeceksin. Özetle kimse senden değerli olamaz, kimse için kendinden ödün verme, sana zarar veren insanların sadece şimdi var olduğunu ve doğru kişiyle karşılaşınca her şeyin saat gibi düzgün işleyeceğini unutma.