Araştırma-öğretim görevlileri

Fazla atarlı giderlisin bugün

Profesöründen asistanina hepsi aynı. Öğretmenlik, hocalık ve slayttan anlatmak farklı seyler. Üşenmeden emek vererek sonuna kadar hocalar da gayret etmeli. Slayta karşiyim.

Inşaat için diyeyim. Bizde adını rahatlıkla sayabilecegim 10 civari akademisyen var alaninda çok iyi. Ama şantiye ya da proje olarak. Sonuçta teknik üniversite ve teoriden çok teknik eğitim lazım. Ama gel gör ki fen edebiyat fakültesi var eğitim fakültesi var sanat tasarım fakültesi var. Teknik universiteyi bunlarla doldurursan okul öğrenci yiginindan başka bi şey olmaz. Kütüphanede yer kalmaz. Yemekhanede büyük kuyruk oluşur. Okulun akademik kadrosu az olduğu için yeterli ödenek olmadığı için nitelikli akademisyen sayısı da az olur

Ben de teknik üniversitede egitimcilere fen edebiyatçılara sanat tasarimcilara karşıyım. Fen edebiyattan Matematik, Fiizik ve Kimya bölümleri müstesna.

Ben de Elektronik ve Haberleşme Mühendisliğindeyim. Atıyorum 20 hoca varsa, bunun belki 8’i iyi anlatıyordur, öğrencinin öğrenimine değer veriyordur. Geri kalan 12’si bir de sınavlarda kazık sokar gibi sormuyorlar mı, gıcık oluyorum. En azından çıkmış sorulara benzer soruyorlar, bu biraz avantaj ama işte öğrencilerin bir şey öğrenemeden mezun olmalarının bir sebebi de bu zaten.

Hele bir de daha yüksek lisans veya doktora yapan araştırma görevlisi egosu var ya, deli ediyor beni. Sanki o kağıt parçasını almaları dünyada efendi yaptı onları. Yazık.

Evet sorun hocaların kötü olması yada hocaların sadece teorik bilgi verebilmesi, öğrencilerin pratikte iyi bi eğitim alamaması. Ve burdan bu lanet konu yine eğitimcilere, sanat tasarımcılara, fen edebiyatçılara gelmiş. Ne alakaysa. Bu sitede takılanlar salak mi yoksa salak gibi mi davranıyor?

Teorik bilginin neden yetersiz bulunduğunu anlamıyorum. Nedir bu pratik sevgisi? Teori, pratiğin iskeletini ve temelini oluşturacak yapıtaşıdır. Teori, pratiği güçlendirir, katalize eder.