Insanları sadece uzaktan izlemeyi seviyorum. Her insanı tanıdıkça başka bir dert beni buluyor çünkü
Farklı hikayeler dinlemek istiyorum ama ben dinlemeye çalıştıkça insanlar benden bir şeyler götürüyor. Herşeyden uzaklaşmak istiyorum bu sefer hayatimda iz bırakmış insanlarin unutulmaz anıları beni yakalıyor. Hayaller kurmak istiyorum bu sefer de geçmiş zaman kavramını aklımdan çıkarıyor. Her anına bir hikaye sigdiracak kadar boğuyor beni. Aşk desen hiç beklenmedik bir anda beni hazırlıksız yakalıyor her zaman. Daha kalp atislarimin sesini yeni yeni duymaya başlarken bir anda bir yalnızlık ve derin sessizlikler içinde kalbimin feryatları.. Nefes alış verislerimin sesini bastırır cinsten. Yalnizliklar içinde yolumu kaybetmisken her yönden yankilanan bu ses herşeyi daha bir çıkmaza sürüklüyor. Yıllardır yolun sonundaki o loş ışığı arıyorum. Belki güneşin göz kamastiriciligina şahit olabilirim diye. Lakin yine soğuk duvarlar ıslak zeminler. Herşey içimi yakarken ben hâlâ ateşin sıcaklığına hasretim. Soğuk bir namlunun içinden ateslenecek bir mermi gibi ölümün adımlarını bekliyorum. Namlunun ucundaki de ben içindeki de ben.. görünen o ki ölümüm de kendi elimden olacak