Merhaba arkadaşlar, ben 31 yaşını doldurmak üzere olan bir abinizim. Anormal bir sinirlilik yapım var ve fiziksel olarak anormal derecede güçlendiğim için vücudum bir silah gibi. Yani bu yaşa geldikten sonra kavga dövüş yaşamadan yaşamak istiyorum ama özellikle İstanbul’da insanlar çok ters davranıyor. Dışarıda genelde kolay gerilsem de kibar davranırım, bunu da zayıflık olarak algılıyorlar. Açıkçası sinirden ve gerginlikten bazen canım yanıyor, evet sinirim fiziksel travmaya dönüşüyor.
Psikoterapi görmüyorum, çok şükür deha derecesinde onaylı zekam var ve ne yapmam gerektiğini biliyorum ama psikiyatristim Türkiye’deki en iyi psikiyatrist. (Bence) Tabii para dayanmıyor, o da ayrı mesele.
Şu anda 4 adet L** alıyorum, 50 mg L** alıyorum, ki bu doz çok az ve yükseltemiyorum yan etki yaşadığım için. 150 mg K** (**) kullanıyorum. Bu da az. 10 ya da 20 mg z** kullanıyorum, ki 20 mg zehirleme alt sınırıdır. Bu rahatlatıyor. Yani şöyle diyeyim, normalde Z** acil durumlar için verildi ama ben düzenli kullanıyorum neredeyse. Bir de N** 15 mg var. Bu da yüksek doz. Bana antidepresan yasak.
Ne yapmalıyım? Nereye başvurmalıyım? Beni ne sakinleştirir, ki hayatımda hiçbir düşmanım falan da yok. Çevre olarak rahat ve maddi olarak zengin bir adamım. Babam vefat ettikten sonra biraz rahatladım. Babamla görüşmüyorduk ve psikolojimin temel bozukluk sebebi babam. Ergenliğimde bütün psikolojimin içine etti. Sonra da daha da görüşmedik. Çok az akrabam var (6 akraba ve 2 enişte, 1 kardeş ve annem hayatta) ve onları da kendimden soğuttum. Görüşüyoruz gerçi. Neden böyle oldu bilmiyorum. Nasıl bu kadar yalnız oldum? Nasıl bu kadar sinirli oldum? Karaciğerim iflas edecek haplardan.
merhaba yazdıklarını tek tek okudum. şuan ben de psikoloğa gidiyorum ve biraz olsun seni anlayabileceğimi düşündüğümden yazmak istedim. seni tanımıyorum neler yaşadığını bilmiyorum ancak olayı kendi üzerimden anlatayım. ben de en ufak şeylere sinirlenen ve öfkelenip bunu karşı tarafa yoğun şekilde yansıtan biriydim önceden. hala biraz biraz bu özelliğimi taşıyorum ancak değişmeye açığım ve deniyorum. ilaç kullanımına gelirsek kendini bu kadar uyuşturman kabul etmek istemediğin bir şeylerin varlığını ve senin de bunları ayık kafayla çekmek istemediğini ya da çekemediğini düşündürttü bana. Belki de gerçekten ilaca ihtiyacın vardır depresyondasındır bilmiyorum. ben bana hap verilecek diye düşünürken farklı bir terapi yöntemi uyguladılar ve haplardan çok daha iyi geldi.
bence daha hassas olanlar ya da psikoloji açısından iyi gelişemeyen veya ailesi tarafından duygusal açıdan iyi beslenmeden büyüyenlerin bazı yanları hep eksik kalıyor. Sen ne kadar düzeltmeye çalışsan da bazen olmuyor işte. eskiden ebeveynlerimizden beklerdik sevgiyi belki şimdi karşı cinsten ya da arkadaşımızdan bekliyoruz. artık yetişkin insanlarız ve kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılamayı öğrenmeliyiz bence ve asıl biz kendimizi sevmeliyiz ve iyileştirmeliyiz (ki bunu yapabilecek olan da ne babamız ne annemiz sadece kendimiziz) bunu görmüyoruz.
ilaçlardan daha iyi gelen bir şey varsa o da farkındalıktır. kendinin ve sorunlarının ne olduğunu iyice anlamaktır bence. o farkındalık hali geldiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmuyor devam edemiyor çünkü sen o hareketleri yapmamaya kendini zorluyorsun işte değişim de orada başlıyor.
hayattan ne istediğini düşünmelisin. hiçbir şey için bence hiçbir zaman geç değildir. sen ne istiyorsun? nasıl yaşamak istersin? şuan ki kötü hislerini nasıl iyilerle değiştirebilirsin? asıl önemli olan bu sorular.
ben de senin yaşadıklarına benzer şeyler yaşadım kendimi sana yakın hissettiğimden uzun yazmak istedim. konu biraz dağıldı umarım anlatabilmişimdir.