Bir sahne, üzerinde bir grup ucube…Yazan,yöneten, oynayan onlar. Alkış çalan biz salaklar(!).

Kendilerini okulun gündemi sanan, Twitter’da aldığı birkaç binlik etkileşime kanan o güruhun dayanılmaz rahatsız ediliciliğini daha pek çok sözle anlatabilirim ancak parmaklarım onlar hakkında konuşmaktan daha kıymetli. Ses kirliliğini andıran bu cenah mesele okul oldu mu mangalda kül bırakmazlar. En protest, aydın kitle onlardır. Adeta öğrencilerin lideri ve sözcüsüdürler idari makamlara karşı! Ama bir yerde rastgelirlerse rektöre selfie çekinmeyi de es geçmezler. Yıldız emojileriyle dururlar kayyumun arkasında. Her konuda riyakar her konuda ikiyüzlülerdir bu arkadaşlar. Twitter’da kendi aralarında etkileşim kasıp bir kitle oluşturduklarını sanan bu primcilerin tek derdi sahnede olmak. Okuldaki her öğrencinin kafasındaki tiz seslerden ibaretsiniz. Kimi size tahammül bile edemiyor, kimi ise sizi gördüğünde kulaklığını takıp yolunu değiştiriyor. Gerek voleybol oynarkenki ilkel çığlıklarınız gerek büyükevin önündeki şamatanızla sanırım hat safaya ulaştınız rahatsız edicilikte. Kime sorsan herkesin parmakla göstereceği en itici kişilersiniz. Özel olmaya çalışırken sıradan olan, aynı davranışları aynı refleksleri gösteren bu arkadaşlara son sözüm priminizi kasmaya çalışırken bağırıp çağırmayı kesin artık.

NOT: Bu sözleri “YTÜ taym” olarak evirip çevirip kendi aranızda paylaşıp bundan da nemalanmaya çalışırsınız. Bir prim de benden olsun