Aşkı anlattın farz et,
beni kandırman lazım…
Yılların şarkısına tesadüfen denk geldim de epey bir şey hissettirdi. Evet kandırmam lazımdı ama öyle sahici yalanlarla değil dürüstlükle kandırmak. Aslına bakarsak kandırmak derken yani inandırmam lazımdı. Alice’in beyaz tavşanı kadar beyaz, mucizevi ve masum bir yalanla kandırmak. Sürekli bozuk olan saatine bakıp “geç kalıyorum!” diyen tavşanı takip ettiği için harikalar diyarına gidebilmişti. Halbuki o masum bir yalandı, çünkü tavşanların yetişecekleri bir yer olmadığından hiç bir yere geç kalamazlar. O, Alice’i içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarmak için söylenen masum bir yalandı. Hatta tavşanın o yüzden adı beyazdı ve cebinde bozuk saat taşıyordu. Ama biz masum beyaz tavşan gibi Alice’i kandırıp harikalar diyarına gidemedik. Aslında bir yolu vardı ama onu da Özgün abimiz bir başka şarkısında anlatıyor. Ha o yol bana uyar mıydı, uymazdı. Son zamanlarda gördüğüme göre, yüzünde bir çökmüşlük var. Üzülüyorum. Sana iyi gelmeyen insanları hayatından çıkarmanın yetmediğini görüyorsun ama kafandan çıkarmadığın için ruh halini örümcek ağ gibi sarmışlar. Umarım durumun farkına varırsın. İpucu nickte.