Çevremdeki herkesi zaman içerisinde kaybettim sadece kişileri değil üzerinde durduğum değerler de dahil öncesinde yalnızlık benim için sıradan bir şeyken şimdi ise ölüm korkusunu çağrıştırıyor eskisi gibi de değilim yeni bir sayfa açmakta da zorlanıyorum insanlara bağlanamıyorum güvenemiyorum gerçekten de boktan bir haldeyim geleceğe baktığımda tek gördüğüm şey karanlık bir keresinde dayanamayıp kampüsün ıssız bir köşesinde kulaklığımı takıp saatlerce ağladım o andan sonra bir daha ağlamamaya yemin ettim ağlamak adı altında sığanacağım bir kapım da yok güçlü olmaya çalışıyorum ama daha geleceğe dair en ufak bir umut besleyemiyorken nasıl güçlü kalabileyim antideprasan kullandığım durumda dahi değişen bir şey yok düşüncelerim öylesine güçlü ki en yüksek dozda bile kendimi anlatabilirim karalar baglayabilirim şimdi anlatmaya başlasam belki sabaha bitmez sabahın ilk saatlerinde ise ben bile ne anlattığımı anlamamış olurum basit biri olmaktır belki çözümü ama en çokta korkutan şey belki de insanlar tarafından sevilmeyeceğimi düşündüğüm içim basit biri olmaktan bu kadar korkuyorumdur gerçekten hiç bir şey bilmiyorum tek bildiğim şey hiç bir şey bilmediğim tek istediğim şey ise artık bugünün son günüm olması
www.ytuitirafediyor.comKaybetmek
İtirafçı Nicki: Useless
30 Kas 2024 | Fikir Verin | 11 |
Puan:
İtirafa Yorum Yap:
Acil siz feet under dizisine başla 5 bölüm at bu gece seni o toparlar
Konuşalım dinlerim
Dostum kendine acilen bi hobi edin hayattan keyif alabileceğin tonla aktivite var illa ki o aktivitenin güruhuyla denk gelirsin orda etkileşim kuracağın kişiler olur vs vs insanlar ailede bile kıymet bulamıyo evet hayat sıkıcı gelebilir ama bir şeylerin çıkışı vardır illa yüzmedir kampçılıktır balık tutmaktır gidip de içki koleksiyonerliği gibi sağlık bozacak şeylere de girme direk mental olarak rahatlatacak hobilerin arayışına gir fazla rekabet içindesin kendini fazla baskılıyosun evet bi yere kadar kendini dizginleme mekanizman olmalı ama dozu çok yüksek her şeyi ayarında yaşayabileceğin bi sürece girmelisin diyelim ki hiç birinden de keyif almadın mı hiç değilse çabalarkenki süreçte bir şeylerin farkındalığına varırsın yalnızkenki zamanını da kıymetli hale getirmelisin ama sen o vakti ağlayarak harcıyon belki çok kıymetli birisin ama ağladığın şeyler o kadar gereksiz ki haberin bile yok ayrıca kimseye güvenememe durumu ben dahil bi çok kişide var bakma insanlar sadece yüzeysel dostluklar kuruyor artık yani senin değerlerin kaybolmadı senin değerlerini değerli kılan şey insanların da o değerlere değerli gözüyle bakmasıydı ama artık o ekosistem yok sosyal medya haberler gündem vs ile toplum genel olarak çürüdü ama kendini burdan noksanlaman toplumu düzeltmez seni hiç düzeltmez
konuşmak, dertleşmek, kafa açmak istersen buradayız başkan
Bak oğlum/ kızım. Ben etiketi hiç sevmem. Bir şeyin değerini görmek için ona dokunurum. Kumaşından anlarım yani. Dışarıdan da tam tersiyim zannediliyor. Giyimim kuşamım iyiymiş, konforum yerindeymiş… O yuzden sonuçta ben de yalnızım çünkü beni ancak ve ancak kalp olayından etkileyebileceklerini ve kalbimi gördüklerini iddia eddikleri adamlar işler yolunda gitmediğinde toz bulutu gibi patlayıp yok olup gittiler. Öyle ..tan bir dünya evet. Bak şunu da demiyorum: Kendi kendine mutlu ol, bilmem ne. Geçin bu zırvalıkları. İnsan doğası gereği birlik olma içgüdüsünde yaratılmıştır. E şimdi ne yapacaksın biliyor musun? O hakkında hiçbir şey ama hiçbir şey bilmediğin ‘gelecek’ gerçeğine fırsat vereceksin. Çünkü gerçekten bilmiyorsun olay bu. Bak dikkat et olay gerçekten bu. Ve değişmeden, özgürce seveceksin, sevileceksin.. Çok keyifli. Buna inan lütfen. Ya zaten hayat dediğin şey kısa olduğu için, tam da böyle olduğu için yap bunu. Ben de senin gibi bir dönemden geçtim ve şuan ayakta kalmamin nedeni cok guclu bir kadin oluşum zirvaliklari değil. Keyif almak istiyorum yaa bu kadar. Kendime mutluluğu hak görüyorum hem de kimseye görmediğim kadar!
Bugün öğrendiğim yeni bir hayat kazanımıyla birlikte insanın bir benlik ifade etmesinin, ego’ya sahip olmasının, insanları sevmekten ve taraflarından sevilmekten önce gelmesi gerektiğini öğrendim. Benliğin yani tek başına bir şeyler ifade etmenin; kendi düşüncelerine, dünya görüşüne, delillere sahip olmanın, belli konularda yoğunlaşmanın insan için esansiyelliğini öğrendim.
İnsanın bu dünyaya geliş amacı farklıdır. Kişiler ilk bunu tespit ve tayin etmelidirler. Yani sen bu dünyadaki varlığını ve amacını tatmin olacağın şekilde keşfetmeyerek hayattaki diğer şeylerden tatmin olamazsın, ya da olmamalısın. Benlik işte burada seni tatmin eden zihniyetin kalıbıdır. Yani neye sahipsen ve düşünüyorsan bu “Benlik” dediğimiz şeyin içinde vardır. İnan bana, insanı insan yapan budur.
Tarih boyunca insanları sömürmek isteyen zalimler, kendilerince kollektif düşünceler oluşturarak, insanların ve özellikle gençlerin, benlik arayışlarında onları zokaya tutturmayı amaçlamışlardır. Katılımcılar, benlik yoksunu oldukları için kendilerini birilerinin ortak amaçlarıyla ve kimliğiyle tanımlıyorlar, benlik kazanıyorlar. Sözde önderler de onlardan yararlanıyorlar. Ve bu esnada sana zarar verecek düşüncelerin içine soktuklarını umursamıyorlar ve sen de bunu fark edemiyorsun. Şimdi örnek vermek isterdim de tam olarak bu bahsettiğimden ötürü mümkün değil. Git sen araştır nedir kollektivist düşünceler?
Demek istediğim asıl şey şu: 1.seni ilerideki karanlık günlerin bu denli etkileyeceğini ve 2. insanların sevgisini kazanmaya mecbur ve muhtaç olduğunu söyleyen şey ne? Niye bunlara muhtaçsın? Sen ve seni yaratan Tanrı yetmez mi sana? Kendin kendin için bir şey ifade etmezken nasıl başka insanlar için bir şey ifade edebilirsin? Çamurlaşmış bir görüntü müsün bu dünyada?
Belki senin sorunun buydu ya da değildi, belki bu sana yardımcı olmuştur çünkü bana oldu 🙂 daha konuşmak istersen instam burada:@sembolkemal
Kendi değerinin farkına var.Özbenlik özsaygı ,özgüven konularında zayıfsın geliştir
Genel olarak böyle konularda nasıl tavsiye vereceğimi bilemem, çünkü bilsem kendim uygulardım. Ama kendi yapmak istediklerimi kendimi biraz anlatarak söylemek istiyorum, belki yapmak istediklerimi sen yaparsın ve sana yardımı olur.
Ben küçüklükten beri yalnızlığı seven ve insanlardan hoşlanmayan birisiyim. Asosyal değilim, anti-sosyalim genel olarak, istediğim zaman istediğim insanla arkadaşlık kurarım da. Birisine kendini sevdirmek benim için hiçbir zaman zor bir şey olmamıştır ama benim onları sevmem her zaman zor olmuştur, burada sevgiden kastım aşk vs. değil ama; yanlış anlaşılmasın. Neyse, ben kendimi bildim bileli böyleydim ve hala böyleyim bazı konularda. Ama eskiden yalnız kalmaya daha çok tahammülüm vardı. 2017’de, lise 3’e geçeceğim yaz, eski kız arkadaşım ile tanıştım, bi 5-6 yıl sürdü bizim ilişki, ben sanırım onun sayesinde biraz insanlara karşı ısındım. Biraz da tamamen olmasa da seni anlayan birisinin olmasının verdiği duyguyu sevmeye başladım. Ama dediğim gibi “biraz” anlıyordu, anlaşılma hissi ne kadar güzelse tamamen anlaşılamayacağını öğrenmek de bazen bir o kadar acı verici olabiliyor bence. Ve 23’nin ortaları (22-23 döneminin sonunda) gibi ayrıldık biz daha fazla yürümediği için. O yaz ben bolca düşündüm, yazın sonlarına doğru kendimi geliştirmeye karar verdim, online bir program bulup ona katıldım. O sayede hem İngilizce’mi geliştirmiş oldum hem de yeni arkadaşlar edindim. Yalnızlık hissi konusunda anlatacaklarım bunlar, bundan sonra da herkese açık olmayı düşünüyorum. Arkadaş olmak isteyenle arkadaş olurum diyorum, kendimi dışa kapamayı bıraktım ve yapıyorsan senin de bırakmanı öneririm. Arkadaşlık kurmak kolaymış, arkadaşlığı devam ettirmekmiş asıl zor olan, bunu öğrendim. Bundan sonra herkes başta arkadaşım, bunu devam ettirmek ise onların ve onların hareketlerine göre benim elimde. Baktım saygısızlar mı, değer yargıları benim değer yargılarıma uymuyor mu, benimle çıkar için mi birlikteler iletişimi tak diye keserim. Bir daha ne bana ulaşabilirler ne de benden tek kelime duyarlar. Bu konuda her zaman tavrım böyle olacak, sana da bunu öneririm. Umarım bu konuda söylediklerimin yardımı olur.
Değerler konusuna gelelim:
Ben ilkokul ve lisede çok başarılı bir çocuktum ve ne kadar kendim hakkında yorum yapmayı doğru bulmasam da çok saygılı yetiştirildiğimi düşünüyorum. Ama biraz asiyim de; çoğu şeye, özellikle adaletsizliğe, çok karşı çıkardım. Bana haksızlık yapılmasına da hiç dayanamadım, her şeye tahammülüm var ama buna hiç yok; bu olduğu anda kim olursa olsun, ister 18 yıllık arkadaşım olsun isterse de kardeşim, her şeyi anında yakarım. Değerlerim aşağı yukarı böyle. Lisenin sonuna kadar bunlarla mutluydum. İlkokulu ve ortaokulu Manisa’da küçük bir köyde okudum, liseyi ise Çanakkale’de yine küçük ama köye göre görece büyük bir yerde okudum. Bizim oraların güzel yanı budur, saygısızsan çok göze batarsın bu yüzden herkes kendini belirli bir yere kadar dizginler dışlanmamak için; en azından böyleydi, şimdi nasıl bilmiyorum. Neyse işte, sonra üniversiteye geçtim Ankara’ya. Bu değerler orada yavaş yavaş altüst olmaya başladı, her türden insanla karşılaştım İstanbul kadar olmasa da. Bu yaşadıklarım yüzünden kendime saygımı kaybettim, o kadar ters geldi ki bana her şey bir süre okula gitmedim, kendimi yurda kapattım bir nevi. Tabi bu durum çok komik geliyor şu an bana, orası ayrı. Neyse, böyle giderken sonradan sonradan akıllandım yine, dedim ben kimin için neden üzülüyorum. Niye utanan benim bu olanlardan tarzı şeyler diyerek kendi kendime yeni bir sayfa açmaya karar verdim. Geçen yıl bıraktım okulu, tekrar sınava hazırlandım ve tak buradayım. Ankara’yı bırakmaya çok hazırdım, son anda ufak bir pürüz oluştu benim için ama onu da yerleştirme sonuçları açıklanmadan hallettim. Sonuçlar açıklandığı hafta da Ankara’ya gidip tamamen çözdüm. Uzattığım yeter, özetle:
Değerler konusunda artık yanlış olduğumu düşünmüyorum, benim değerlerim bence doğru. Bu demek değil ki yanlış yaptığım bir şey konusunda uyarıldığımda veya fark ettiğimde değişmem. Kendimi geliştirmeye her zaman açığım. Başkalarına değil, kendime odaklanıyorum. Bence insanlar tarafından sevilmek önemli değil, insanları sevmem de aynı şekilde. Kendini sevmen lazım, kendini sevdikçe senin gibi insanları fark edeceksin yavaş yavaş. Onlarla arkadaşlık kurup biraz daha mutlu bir hayat yaşayabilirsin. Biraz kitap oku bu dönemde, biraz derslerine çalış, biraz da gezin kafa dağıt. İnsanlara başta güvenmeye gerek yok, hatta hiç güvenme başta, yavaş yavaş güven duygusu ya oluşur ya oluşmaz. Güven duygusu oluşursa da tedbiri asla elden bırakma, her şeyi her zaman anlatma. Antidepresanlar pek bir çözüm değil, hatta hiçbir işe de yaramıyorlar benim gözümde. Ayrıca ölmekten korkmaya da gerek yokmuş, ölememekten korkman lazım asıl.
Baya boş yaptım, umarım benim hayatım az da olsa sana örnek olur ve aradığın şeyleri bulmana yardım eder.
Seni tanımıyorum ama sanki içe dönük bir insanmissin gibi bir vibe aldım evet yalnızlığı seviyor olabilirsin ama belkide yalnızlığı değilde sosyallesmenin verdiği sorumluluktan kaçıyorsundur bence vunu içinde bi oturtmalisin artı olarak suan olum gibi derin mevzular dusunuyorsun ve bence her insanın böyle dönemleri oluyor umarım bu düşüncelerinin cevabını bulabilir ve kendi içinde anlamlandirabilirsin.Bence biraz daha kendini tanımaya yonelmelisin çünkü basit bir insan olmaktan bahsetmişsin ama insan zaten karmaşık bir varlık ve sen kendi karakterini oluşturmaya çalışma evresinde gibi duruyorsun bence gerçekten kendini tanımaya odaklanmali ve insanların ne dediğini umursamaman gerekiyor. Ya o insanlar da bir kez hayata geliyor elimize yüzümuze bulsatirdigimiz bir sürü hata yaptığımız donemlerde olacak çok enerjik ve güzel geçen mutlu anlarimizda olacak bence bu dünyayı pozitif bir yaklaşımla kimin ne dediğini çokta düşünmeden yasamalisin cubku bu overthink seni sadece kendinden ve çevrenden soğutur ve emin ol seni umursayan değer insanlar var yalnız hissetsen bile buraya yazdığın bir yazıyla bile sana yardım etmeye hazır bir sürü insan bulmuş oluyorsun bence kıymetini bilmelisin hayatta başarılar kendine iyi bak
O kadar iyi ve mantıklı yorum var ki ne yazsam tekrara düşecek gibi hissediyorum, benim verebileceğim tek tavsiye kendini değersiz görme, eğer bu dünyaya gelmişsen bu bir tesadüf değildir, belki değerlerine dönmek senin özüne dönmen açısından faydalı olabilir. Aslında biraz kendine şunu sorman gerekiyor: “ben nerede olmak istiyorum? Balık almak için balıkçıya, sebze almak için manava gidersin. Tam tersi durumda ikisinin de işe yaramaz olduğunu düşünürsün. Belki sen de senin değerini bilecek insanları yanlış yerde arıyorsundur. Sırf insanlar seni sevsin diye değişmene gerek yok, sen zaten sen olduğun için değerli olursun. Son olarak Erich Fromm- sevme sanatı kitabının senin için faydalı olabileceğine inanıyorum.
mail veya instagram bırakırsan bu konu hakkında sohbet edebiliriz.