Bir yıl öncesine kadar her şeyden, kendimden çok eminken, hatta bir insanın bana olan sevgisinden çok eminken aslında o kadar sevilmedigim, önemsenmediğim ve gerçekten istenmediğimi farkettiğim bir olay yaşadım. Sadece o kişinin hayatından çıkmak dışında bir çözüm bulamadım. Çok yıkıcı bir süreçti.

İnsan nasıl birini hayatında istediğini biliyor aslında, o kişi benim aradığım kişi değilmiş belki de, ben zorlamışım bir seyleri. Şimdi kendimi toparlamaya çalıştığım, doğru ne yanliş ne hak ne sevgi ne anlamaya çalıştiğim bu dönemde biri girdi hayatıma, beni tanımak istediğini söyledi önce, zor da olsa görüştük. Şimdi bakıyorum istediğim çoğu şey var bu insanda (tek bir şey hariç, bu şey ikimizde de eksik biraz galiba), bana o kadar istediğim gibi geldiki… aylardır kendime göstermediğim özşefkati gösterdi bana ve saçma sapan bekleyişimi bitirmeme vesile oldu. Ama her şeye olan güvensizliğim kendimi ondan uzak tutmama sebep oluyor. Tek sorun benim bir şeyler hissedebilecek bir halde bile olamamamdı ya da her şeyin zaten bir sorun oluşuydu. Görüşünce arkadaşlıktan fazlası olamayacağına karar verdi ki bazı sebeplerden dolayı benim için de böyleydi. Buyüzden söyleyeceklerimi de söylemeden öylece bıraktım kendi haline. Aslında sadece görüşelim tanıyalım birbirimizi demek geçerken içimden… sustum. büyük ihtimalle arkasında bıraktı beni. Tanışmış olmamız iyi mi oldu kötü mü şimdi bunu bilemiyorum pek. Belki zaman gösterir…

Sizce doğru kişiyi bulduğumuzda kolaylıkla kalacak mıdır hayatımızda? Yoksa bizim mi doğru kişi olmamız gerekir önce onun gelebilmesi için? Peki herkes ne kadar doğru ki şu hayatta? Belki de doğruyu bulmak yerine yoldaş bulmak gerekliydi…