Artık ben davutpaşada kedi görmek istiyorum.
Kedi ve huzur istiyorum.
Çay içtiğimde poğaçamdan bir parça da kediye vermek istiyorum.
Köpekler de tatlıdır, odur, budur, ama özellikle gece saatlerinde havlamaları canımı sıkıyor şahsen.
Hatta tam da bu sebepten 10-15 gündür kampüse 1, bilemedin 2 defa uğradım..
Artık tahammülüm kalmadı.
Ben de eskiden köpekleri çok severdim. Sokak köpekleri benim için candı. Gördüğümde hiç çekinmeden yaklaşır, elimi koklatır, sonra sevmeye başlardım. Ama olmuyor artık.
İnsanlar değişir, ve buna saygı duymak gerekir.
Kendi tecrübemle sabittir. Saat 11:00-11:30 aralığında kütüphaneden A kapısına doğru giderken ( etrafda pek biri yoktu) aşağıdan köpek havlamalarını duymam ve yorgun olmamdan dolayı eve gidemedim.
Kütüphanede geceledim o gün. Böyle olmaz artık. Kampüse gelme isteğim kalmadı artık.
İnsan beyninde bir ödül sistemi mevcut. Ders çalışmak istesem bile köpek havlamalarını duymam sinirimi bozuyor. Bir kere direnebilirim buna ama geri kalan zamanlarda o duygu beni yener.
Bir defa bende bu korkunun oluşması, bi dahakine de o korkunun hissedilmesine zemin yaratır. Çok basit birşey bu.
Ve de birşey, bir tedirginlik hissetmemize rağmen, insanların bunun anormal birşey olduğunu söylemesi de ayrı bir zeminde tedirginlik yaratıyor.
Hadi diyelim, korku demiyelim de buna, köpekleri gördüğümde tedirgin olmamı şahsen yenmeyi başardım. Peki diğer insanlar ne olucak? Sonuçta bununla başa çıkamayan insanlar olucak.
Söylüyorum ya yıldız tekniğe gelene kadar köpeklere aşırı bağlı biri olduğum halde, buradaki köpek yoğunluğu, ve fazlalığı artık bana betimleyemeyeceğim duygular yaşattırıyor. Bıktım.