bugün kütüphanede ders çalışmaktan yorulmuş bir şekilde dışarı hava almaya çıktım siyah beyaz benekli köpeği görünce hazır bir de seretonin hormonu depolayalım bari diyerek sevmek için elimi başına uzattım veeee bir anda elime havladı hormon depolayalım derken elimden oluyordum yani. içimdeki hayvansever kişilik demek ki bu köpek sevilmekten hoşlanmıyor diyip yavaşça çekildim. daha sonra tekrar dışarı çıktığımda baktım aynı köpek başkalarına havlıyor yine içimden hayvanı benim gibi darlamışlar sevilmek istemiyor işte diyerek içeri girdim. ve üçüncü dışarı çıkışımda kenarda otururken başka köpekle biraz havlaştılar biraz dolandılar bahçede sonra bir baktım benim tarafıma doğru koşuyorlar işte o anda dedim ki başlarım hayvanına da sevgisine de. Köpeklerin dilinden az buçuk anladığım için sakin kaldım, o korkuyla ayağa fırlasaydım yüksek ihtimal hedeflerini değiştirip üstüme koşucaklardı. ama hayatımda ilk defa böyle bir korku yaşadım bacağım baya ayağa kalkamayacağım kadar titriyordu ben bile bu kadar korktuğuma şaşırdım. Yani demem o ki hayvanları sevelim koruyalım evet ama mümkünse uysal olanları… kesinlikle kampüste köpeklerin varlığına karşı değilim ama bu derece insanların kalabalık olduğu yerde vahşi olanların barındırılmasına karşıyım. dışarı mı atalım tabii ki hayır ama böyle aykırı davrananları kampüsün arka taraflarında besleyebiliriz. içimizdeki hayvan sevgisi travmaya dönmesin ve tehlikeli olan köpekler kampüsün kalabalık alanlarından uzaklaştırılsın.